SIRT
AĞRILARI
Sırt
ağrıları, günlük yaşam kalitesini bozan, sürekli bir yorgunluğa yol açan ve iş
performansını azaltan önemli problemlerden biridir. Sırt ağrılarının önemli bir
kısmı kalıcı ve ciddi birtakım hastalıklardan çok, basit ve tamamen tedavi edilebilir durumlar sonucu ortaya
çıkar.
Kadınlarda
sırt ağrısına daha çok rastlanır. Bunun birçok sebebi vardır. Ev hanımlarının
evdeki çalışma şekli, en belirleyici faktörlerdendir. Hamilelikler ve emzirme
dönemleri, sırt ağrılarının ortaya çıktığı veya arttığı dönemlerdir. Problemin
bu dönemlerde tedavi edilmemesi, rahatsızlığın kronikleşmesine ve artmasına yol
açar. Erkeklerden farklı olarak kadınlarda masa başı çalışma oranı veya tüm
beden yerine kolları kullanarak çalışma oranı daha yüksektir. Kadında sırt
ağrısının sık görülmesinde bu durum önemli faktörlerdendir.
Ergenlik
ve adolesan, yani genç erişkinlik dönemlerinde, kızlarda sırt ve genel omurgaya
ait duruş bozuklukları erkeklerden daha sıktır. Bu dönemde duruş bozuklukları
düzeltilmezse, skolyoz ve kifoz gibi kalıcı omurga sorunlarına yol açabilir. Genel
olarak sportif faaliyetlerden uzak kalma, özellikle bu dönemde, soruna olumsuz katkı
sağlayabilir. Adolesan dönemde sportif faaliyetler, en azından düzenli yürüyüş
programları, ciddi ölçüde düzeltici ve koruyucu bir rol oynar.
Sırt
ağrısına sebep olan kullanım hataları olarak; eğri oturuş şekli, eğri oturuşun
uzun süre devam etmesi, kollar havada uzun süre çalışma, uzun süre ayakta
kalma, hava cereyanı olan yerde kalma veya klima ve vantilatöre özellikle terli
iken maruz kalma sayılabilir.
Yukarıda
sayılan kullanım hataları, daha şiddetli ve daha inatçı sırt ağrısı sebebi olan
miyofasiyal ağrıya da yol açabilir. Bu hastalık, gerçekten şiddetli ve
dayanılmaz ağrılara sebep olduğu halde, uygun tedavi ile tamamen düzelebilen
bir durumdur. Sırt ağrısına sebep olan hastalıklar arasında sıklık olarak
birinci sırada gelir. Tedavisinde, ‘’Kuru iğne tedavisi’’ en etkili ve en
kalıcı yöntemdir.
Kadınlarda,
özellikle menopoz sonrası dönemde osteoporozun (kemik erimesi) başlaması, sırt
ağrılarına da sebep olur. Ancak osteoporozun sırt ağrısı yapabilmesi, belli
oranda kemik kaybı ortaya çıkmasına bağlıdır. Osteopeni, yani kemik kitlesinde
hafif azalma durumu, mutad olarak sırt ağrısına sebep olmaz. Ancak bazı
durumlarda osteopeni, başka sırt ağrısı sebepleriyle birlikte bulunur. Bu
durumlarda, diğer sebepler fark edilmez veya araştırılmazsa, ağrının sebebi
osteopeni olarak yorumlanabilir.
Boyun ve
bele ait bazı hastalıklar da sırt ağrısına doğrudan veya dolaylı olarak sebep
olurlar. Doğrudan sebep olmaları, boyun ve belin özellikle mekanik
problemlerinin (bel ve boyun fıtığı, bel ve boyun zorlanması veya incinmesi,
bel ve boyun kireçlenmesi, bel veya boyun kayması, gibi), yine mekanik olarak
sırt bölgesini etkilemesi ile ortaya çıkar. Dolaylı sebep olmasına, bel ve
boyun problemlerinin sırtta yaptığı yansıma ağrıları örnek verilebilir. Yansıma
ağrısı, ağrının esas kaynağı farklı bir yer iken, sinir-duyu iletim yolları
ortak olduğu için, ağrının farklı bir bölgede de varmış gibi hissedilmesidir.
Omurganın
iltihabi ve enfeksiyöz hastalıkları da sırt ağrılarına sebep olur. Bunlar, tüm
sırt ağrıları içinde oldukça seyrek durumlar olmakla birlikte, ciddi tedaviler
gerektirirler. İlk sırada Brucella (Malta humması) ve Tüberküloz (omurga
veremi, Mal de Pott, Pott Hastalığı) sayılabilir. Her ikisinde de kemik tutulumu
vardır ve ciddi, sürekli bir ağrı görülür. Vertebralar arası diskin iltihabı
(diskitis) da şiddetli ağrı sebebidir. Diskitin sebebi tüberküloz olabileceği
gibi, bazen vücuttaki farklı bir odaktan yayılan dirençli bir mikroorganizma da
olabilir. Bu hastalıkların tedavisinde uygun antibiyotikler ve uzun süreli
istirahatler gereklidir.
Çok sık
görülmemekle birlikte, sırt bölgesine ait disk hernileri (fıtıklar) de sırt
ağrılarına sebep olabilir. Genellikle cerrahi tedaviyi gerektirmezler. Bazen
başka sebeplerle çekilen MR’larda tesadüfen görülürler.
Skolyozlar da; sırt, bel ve boyun ağrısına sebep
olabilirler. Skolyoz, ön-arka planda bakıldığında görülen omurga eğriliğidir.
Omurga sağa veya sola ‘C’ veya ‘S’ şeklinde bir eğrilik gösterir. Gerçek
skolyozda, bu eğriliğe omurga zincirinde ‘burgu’ şeklinde bir dönme de eşlik
eder. Bu durum sırtta simetrik olmayan bir kamburluğa yol açar. Hafif durumlar,
çıplak gözle fark edilmeyebilir. Uygun şekilde çekilen röntgenlerde tespit
edilebilir. Fakat ileri durumlarda, hem hasta hem de hekim durumu kolaylıkla fark
edebilir. Ağrıya bağlı geçici skolyozlar (antaljik skolyoz) bununla karıştırılmamalıdır.
Vücuttaki
değişik kanser odaklarından yayılma sonucu meydana gelen omurga metaztazları da
sırt ağrısına yol açan nedenler arasındadır.