Romatoid artrit, küçük ve büyük eklemleri tutabilen, ilerleyici, kronik, iltihaplı bir eklem romatizmasıdır. Hastalığın meydana geliş sebebi henüz tam olarak bilinmemektedir. Eklemler dışında, hastalarda derialtı nodülleri, vaskülit denen damar problemleri, dalakta büyüme, akciğer ve diğer organ ve sistemlerde de patolojilere sebep olabilmektedir. Klinik olarak, tutulan eklemlerin büyük eklem olup olmaması, eklem sayısı, hastalığın başlangıç yaşı ve şiddeti açısından, değişik kategorilerde değerlendirilebilmektedir. Eklem tutulumu kural olarak simetriktir (iki taraflı), ancak tek taraflı tutulum dönemleri de olabilir.

Hastalığın
başlangıç döneminde, tipik olarak el ve ayak eklemleri simetrik olarak etkilenir; önceleri hafif bir başlangıç vardır. Bu dönemde eklemlerdeki iltihabi durum muayene ile de farkedilebilir. Eklemlerde şişlik, hassasiyet, ağrı ve hafif ısı artışı olur. El ve ayaklardaki küçük eklemler genellikle simetrik tutulum gösterir. Hastalığın bu tipik başlangıcı, haftalar ve aylar içerisinde yavaş seyreden sinsi bir başlangıçtır. Hastaların yarıdan çoğunda bu şekilde başlar. Daha az kısmında, ya ani ve şiddetli bir başlangıç olur, ya sadece tek eklemde ani tutulum olup kısa zamanda tamamen düzelmiş görünümü olur, ya birtakım nörolojik hastalıklardan sonra tek taraflı veya asimetrik bir görünüm arzeder.
Romatoid artritin gidişatı da tekdüze olmayıp, hastadan hastaya değişiklik gösterir. Hastalık bazen başladıktan aylar sonra uyku dönemine geçer, yıllarca (10 yıl – 20 yıl) kendini unutturur. Çoğunlukta ise, hastalığın uyuma ve uyanma dönemleri birbirini takip ederek hafif formda seyreder; burada da uyku dönemleri, hastalığın aktif dönemlerinden daha uzundur. Bir kısmında ise, ilerleyici ve tahribat yapıcı hastalık sözkonusudur.
Hastalığın aktif döneminde eklemlerde şişlik, ağrı, hassasiyet, bazen ısı artışı ve tutulan eklemlerde hareket güçlüğü vardır. Hastalarda sabah sertliği önemli bir bulgudur ve süresi hastalık tanısı açısından belirleyici, izleme açısından da yol göstericidir.
Romatoid artritte hastanın muayenesi, şikayetlerin ayrıntılı olarak dinlenmesi, genel sistemik muayene, detaylı eklem muayenesi, radyolojik tetkiklerin ve laboratuar sonuçlarının bir bütün halinde değerlendirilmesi ve tanı konması şeklinde planlanır. Hastalığa ait tanı kriterleri gözönünde bulundurularak, hastalığın hem tanısı, hem tiplemesi, hem de hangi aşamada olduğu ortaya konur. Bu ilk muayene ve laboratuar bulguları, hastalık gidişatının izlenmesi açısından da önemlidir.
Hastaya tanı konduktan sonra, uygulanacak tedavi seçilerek başlanır. Romatoid artritte pek çok ilaç seçeneği vardır. Hekim, hastanın durumuna ve ihtiyacına uygun olarak bir ilaç kombinasyonu planlar. Gerekli bazı koruyucu önlemleri hasta ile paylaşır, yan etkiler konusunda bilgilendirir. İlaçların bazısı ağrıları azaltıcıdır, bazısı hastalığın ilerleyişini yavaşlatır ve hastanın genel durumunu düzeltir, hastalığı uyku dönemine çevirir. Bunların yeterli olmadığı durumlarda, daha ciddi ilaçlar olan biyolojik ajanlara başvurulur. Bu ilaçlar, dikkatli kullanılması gereken, hastalığı durdurucu etkileri olabilen ve yan etkiler açısından sıkı takibi gerektiren ilaçlardır.
İlaç tedavilerinin dışında, belli dönemlerde fizik tedavi ve kaplıca tedavileri de önerilebilir. Eklem problemleri bazen ortez kullanımını gerektirebilir. Ortezler, eklemleri belli pozisyonda tutarak rahatlatmak üzere dizayn edilmiş yardımcı cihazlardır. Genellikle hafif materyallerden üretilir. Ortez kullanımını hekim ihtiyaca göre reçete eder.
Diğer pek çok hastalıkta olduğu gibi, romatoid artritte de hastanın ruhsal durumu hastalığın seyrinde dikkate alınmalıdır. Birtakım ciddi stresler hastalığın başlayışında tetikleyici rol oynayabileceği gibi, hastalığın ağrılı ve sıkıntılı seyri de hastanın ruhsal durumunu etkiler. Uyku bozuklukları ortaya çıkabilir. Böyle durumlarda uygun ilaç kullanımı veya psikiyatrik konsültasyon seçeneği gözardı edilmemelidir.